28 Eylül 2010 Salı

Haliç'te Yaşayan Simonlar - Hanefi Avcı




Hanefi Avcı'ya teşekkür etmek istiyorum. Ama Türkiye'nin göremediğimiz gerçeklerini bize gösterdiği için değil bu ülkeyi yönetenlerin istediği gibi olmayanların, onların emirlerine boyun eğmeyenlerin başına gelenleri bildiği halde bu kitabı yazma cesaretinde bulunduğu için.

Belki bir umutla yazdı bu kitabı kör halkımın gözünü biraz da olsa aralayabilirim diye ama ne çare. Gerçekler gözünün önünde olduğu halde susan bu halk bir kitapla gaza gelecek değildi ki. Bizim halkımız alışmış koyun olmaya. O ise sadece başına geleceklerle kalacak.

Hangi demokraside hangi özgür ülkede yazdığı kitap için, toplumun istediği gibi düşünmediği için insanlar tutuklanır, öldürülür. A pardon zaten Hanefi Avcı örgüte yardımdan tutuklandı tutuklanmasının, açılan davaların kitapla alakası yok ki (!) Peki bizim demokratik olduğu iddia edilen ülkemizde bu ilk mi? Kaç yazar, kaç aydın susturuldu birilerinin çıkarlarına aykırı hareket ettiği, istedikleri gibi düşünmediği için. Ama Avcı da bunları haketmedi değil. Onun ne haddine düşünmek. Bizim yerimize herşeyi düşünen bir devletimiz zaten var ona mı kalmış bu işler.

Her neyse biraz kitaptan bahsedeyim. Kitapta görev yaptığı yerlerde meydana gelen olayları ve bunlarla bağantılı olarak pek çok olayı anlatıyor. Yani tutupta hayal gücüyle birşeyler kurmuyor. Okurken çoğu yerde gerçekten kanım dondu. Bu kadarı da olamaz dedim. Hatta uydurduğunu düşündüm ancak o söylediği şeylerin mantıklı gerekçelerini, kanıtlarını sunduğu için ne kadar inkar etmek istesemde bunların gerçek olduğu ortada.

Kitap devlet ve cemaat olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Devlet bölümünde ergenekon, jitem, kürt sorunu gibi pek çok meseleye değiniyor. Cemaat bölümünde ise cemaatinin polis teşkilatı içinde ki örgütlenmesini ele almış.

Kitap gerçekten ülkemizi tanımak adına okunması gereken bir kitap. En kısa zamanda okuyun ve okutturun. Kimbilir belki bu kitabı da yasaklarlar. Yapmadıkları birşey mi..

Ve eklemek istediğim birşey daha. Bu kitap Kürt sorunu hakkında ki düşüncelerimi tekrar sorgulamamı sağladı. Özellikle Yunan-Bulgar-Türk ilişkileri isimli bölümü okuyunca düşüncelerimin ne kadar yanlış olduğunun farkına vardım.

6 Eylül 2010 Pazartesi

Büyük Umutlar - Charles Dickens


Uzun zamandır klasiklerden okumamıştım.Dickens'in okuduğum bu ilk kitabı gerçekten takdire değer.

Küçük bir çocuk olan Pip bataklıkta gördüğü kaçak bir mahkuma yemek götürerek yardım eder. Mahkum bu iyiliği unutmaz ve küçük cocuğa olan iyilik borcunu tuhaf bir şekilde öder.Köyde yaşayan ve yaşadığı hayattan memnun olmayan, sınıf atlamak isteyen Pip'in beyefendi olma yolundaki yaşantısı okurken insanı heyecanlandırıyor.

Kitabı okurken hiç sıkılmadım.Bir solukta bitti.Çevirisi gayet iyi yapılmış.Okumanızı tavsiye ediyorum.
 
Copyright © 2010 Kütüphanem. All rights reserved.
Blogger Template by